Salı



ilk kaset
"isimsiz"
duvarına biri "alcatraz" yazmış.
her yerde kameralar.
giren çıkan yok.
geriliyoruz ihtiyatlı haline.
bir saniye.

Cuma



ilk kaset
"isimsiz"
tam burada sigaramız bitmişti.
yırtık kahkahalar duyuyorduk.
balonları vuruyorlardı.
yirmi dört saniye.



ilk kaset
"isimsiz"
derin buruşmuş artık...
çürüyorsun.
otuz saniye.


ilk kaset
"isimsiz"
odun yakıyorlar
genzim odunla dolu.
yanıyor.
nefesimi tutuyorum.
bir süreliğine o sobanın içindeyim.
çıkamıyorum sobanın dışına.
göz yaşartıcı.
yoğun...
on saniye.


ilk kaset
"isimsiz"
balıklar yolun diğer tarafında
üst geçitten karşıya geçiyoruz.
duvarda siyah kalemle yazılmış bir telefon numarası görüyorum.
komiğime gidiyor.
not alıyorum deftere.
belki arar eğlenirim diye.
 aramadım.
o zaman eğlenceli gelmişti.
şimdi öyle değil.
her neyse
balıklar demiştim
balıklar...
bir buçuk dakika.


ilk kaset
"isimsiz"
ölü kuşu bulalı bir kaç dakika olmuş.
trenin geçmesini bekliyoruz.
hava kapanıyor yavaş yavaş...
yağmur yağacak gibi.
gerisi pek net değil.
sanki birşeyler konuşmuştuk.
hayal meyal.
beş dakika.


ilk kaset
"isimsiz"

bir sağa...
bir sola...

+bira mı alsak?
-...
+içer misin bira?
-olur valla.
+kaç tane aliyim?
 -bi tane yeter...
-kırmızı tuborg içerim ben de.
+tamamdır.
 -şurda ben bi tuvalete giricem.
+çantama atayım da şunları.
........ ............ ................................................. ......

bir sağa...
bir sola...
iki saniye.


ilk kaset
"isimsiz"
yerde çok tuhaf bir şey vardı.
büyük, sulu ve yumuşakça.
ne olabileceğine yorduk kafamızı,
bulamadık.
yalnız değildik.
hemen önümüzdeki kayalarda balık tutan adam,
bir gözü bizde.
merak ediyor...
siyahlı, beyazlı, kırmızılı, parlak, pürüzsüz
mide bulandıracak kadar karışık.
bir hayvan ölüsü daha bulacağız, yaklaşık on dakika sonra.
dokuz dakika.


ilk kaset
"isimsiz"
lastik fabrikası harabeleri
milyarlarca...
hepsi neden burada?
vardır bir bildikleri...
üç dakika.


ilk kaset
"isimsiz"
-neden o zaman söylemedin?
+...
-...?
+bilmem?
-çok merak ettim nedenini.
+...
bir saniye.

Salı



ilk kaset
"isimsiz"
tekinsiz...
...
tırmanmaya çalışıyorsun ama
zorsun.
zorluyorsun.
yedi saniye.



lki ksate
                                     
                                                          "imisisz"
bazen                                           
                  her

şey

çok                                    
                               hızlanıyor.

bir                                                                        

                                                            saniye

bile                                       

                                     değil.
 

Cumartesi



ilk kaset
"isimsiz"
lastik fabrikası harabeleri
fısıltıyla konuşuyoruz.
ağır bir yapıştırıcı kokusu, çamurla karışmış çöp parçaları
buram buram bakırköy.
on üç saniye.



ilk kaset
"isimsiz"
yaklaşık beş dakikadır beklediğimiz tren, uzaktan göründü.
tren yolunu tarıyorum bir yandan,
belki bir çivi* bulurum.
tren gelene kadar vaktim var.
on üç saniye.
* "küçükçekmece 
bin dokuz yüz doksan iki
soğuksu tren istasyonu civarı"
 -bunlarla her türlü kapıyı açabilirsin...
...
"..."
-........."telefon statiği"
-buketi yaptırdıktan sonra bir daha konuşursunuz.
dört saniye.

Cuma

ilk kaset.
"isimsiz"
ölü güvercin.
tren yolunun hemen yanı.
çocuklar top oynuyor arkamızda.
birkaç saniye.


ilk kaset.
"isimsiz"
yağmur yağıyor.
bu kısmı pek net hatırlayamıyorum.
sokak ışıkları tuhaf.
üç saniye.

ilk kaset.
"isimsiz"
bizim eve gidiyoruz, aynayı çekmek için.
dilsiz teyze çığlık atıyor.
sinirlenmiş.
üç kare.
çok sarsmışım kamerayı.


ilk kaset.
"isimsiz"
-bu kadar çektiniz bunları, yarım kilo tartayım isterseniz.
-kalsın abi.
dakikalarca.

ilk kaset
"isimsiz"
ölü güvercini bulacağız birazdan.
hiç bir şeyden haberimiz yok.
tren yolundayız.
çok kötü bir koku var.
üç saniye.
ilk kaset
"isimsiz"
üç saniye sonra önümden köpeğini gezdiren adam geçecek.
bekliyorum...
iki dakika.


ilk kaset 
"isimsiz"
epey uzaktan deniz görünüyordu.
hava henüz kapanmamış.
çatıdayız, birazdan dışarıya çıkacağız.
iki saniye.